Otizmli çocukların eğitiminde daha etkili ve kapsayıcı stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla organize edilen sempozyumda otizm alanında değerli 13 uzmanın yanı sıra çalışma hayatındaki 3 otizmli gençde kendi deneyimlerini paylaştı.
Tohum Otizm VakfıBaşkanı Aylin Sezgin’in açılış konuşmasını yaptığısempozyumda, kuruluşlarından bu yana otizmli çocukların erken tanı ve özel eğitimle topluma kazandırılmasıiçin çalıştıklarını ve 830.822 otizmli çocuğun ve ailenin hayatında dokunduklarını, önümüzdeki dönemde de her otizmli çocuğun potansiyelini en üst düzeyde geliştirebilmesi için çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
İstanbul Kültür Üniversitesi adına konuşan Prof. Dr. Fadime Üney Yüksektepe“Bugün otizmin farkındalığını artırmak için değerli bir çaba var.Eğitim Fakültemiz, Sağlık Bilimleri Fakültemiz, Psikoloji bölümümüz ve ilgili uygulama ve araştırma merkezlerimizle Tohum Otizm Vakfı’nın paydaşı olmayı insana ve topluma karşı sorumluluğumuzun bir parçası olarak görüyoruzdedi.
Açılış konuşmalarının ardından dünyada ve ülkemizde otizmin son 20 yılı psikiyatri, eğitim ve çalışma hayatıolmak üzere üç ana oturum başlığında tartışılırken bir oturumda da Tohum Otizm Vakfı’nın 20 yılı aşkın süredir hayata geçirdiği proje ve faaliyetlerle Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları’nın eğitim çalışmalarına yer verildi.
“Otizm konusunda ülkemizde ve dünyada daha çok kuruluşun çalışma yapmasına ihtiyaç var”
Psikiyatride otizmin son 20 yılı oturumunu yönetenProf. Dr. Yankı Yazgan“Otizm alanında son 20 yıldakigelişmelere bakıldığında otizmli bireylerintedavilerinde devrim düzeyinde gelişme olmadığını görüyoruz; ancak bu olumsuz olarak algılanmasın. Bu bizlere daha çok 20 yıllara ihtiyacımızolduğunu ve hem ülkemizde hem de dünyada bu alanda daha çok kuruluşun çalışması gerektiğini gösteriyor.” diye ifade etti.
“Kaynaştırmasınıflarındaözel ve geneleğitiminbirlikteçalışacağıbirsistemeihtiyaçvar”
Eğitimde Uygulamalı Davranış Analizi (UDA) modelinin son 20 yılının tartışıldığı ikinci oturumdaProf. Dr. Bülbin Sucuoğlu konuşmasında, dünyada otizmde son 20 yılda ne gibi gelişmeler olduğuna bakıldığında birçok ülkenin kapsayıcı eğitimi yasal düzenlemelerine eklediğini ifade etti. Ülkemizde de toplumsal alanda otizm farkındalığında artış olduğunun ancakeğitimtarafındaotizmlibireyleriçinözeleğitimvegeneleğitimsistemininbirlikteçalışacağıbirsisteminvakitkaybedilmedenkurulmasıgerektiğininaltınıçizdi.
Sempozyumun en ilgi çeken oturumlarından biri şüphesiz İlk defa bir bilimsel sempozyumdaçalışma yaşamındaki otizmlilerin deneyimlerininkendileri tarafından aktarıldığı oturum oldu. Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları öğrencisiSelin Zülal Önal doğduğu günden bu yana bir otizmli olarak yaşadığı zorlukları,eğitim ve ailesinin desteği ile onların üstesinden nasıl geldiğini, çalışma hayatına nasıl dahil olduğunuanlattı.
“Otizmli bireylerin yaşamda fırsat eşitliğini yakalayabilmeleri için eğitim ilk şart”
Sempozyumun kapanış konuşmasını gerçekleştiren Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Burçak Karakaya “Vakıf olarak kurulduğumuz günden beri erken tanının önemini ve buna eşlik eden özel eğitimin yaratacağı farkı vurguluyoruz. Fırsat eşitliği her birey için çok önemli. Otizmli bireylerin yaşamda fırsat eşitliğini yakalayabilmeleri için eğitim ilk şart.Ülkemizde 2 milyonunüzerindeotizmlibirey ve budurumdanetkilenen 8 milyonunüzerindeaileferdi, 0-18 yaşgrubunda 700 bine yakınotizmliçocuk ve genç var. Sayılarımızazımsanmayacakoranda. Ancakbunlardansadece 42 bine yakınıeğitimeulaşabiliyor. İŞKUR verilerinegöreişgücünde 100 otizmlibireyyeralıyor. Oysaotizmlilerhayatın her alanındaokulda, işte, sosyalhayattavarlar.” dedi. Karakaya sözlerine şöyle devam etti:
“Her bir otizmli birey için eğitim, sosyal yaşam ve yetişkin yaşam dinamikleri farklılık gösteriyor. Dolayısıyla her bir otizmlinin kendine özgü ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve toplumsal kabulünü sağlamak için toplumun her bireyinde otizm farkındalığı yaratmamız gerekiyor.Otizmde eğitim konusunda yeni, kapsayıcı ve bilimsel dayanağı olan uygulamaları araştırmaya bunları ülkemize kazandırmaya devam edeceğiz. Öğretmenlerimiz çok önemli. Onların kapasitesini geliştirecek yayınları alan yazına kazandırmak, onlara eğitimler vermek ve aileleri güçlendirmek yine çalışma alanlarımızda olmaya devam edecek.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı