Dünya kazan biz kepçe

Hayatımın en güzel seyahatlerinden biriydi… Farklı yaş gruplarından dört kadın çıktık yola… Öyle çok uzaklara gitmedik, deniz kenarıydı menzil, mevsimlerden kış. Canımızın istediği yerde durduk, çayımızı-kahvemizi içtik. Yorulan dinlendi, bir diğeri oturdu şoför koltuğuna… Hep sevdiğimiz şarkıları dinledik yol boyu, bazılarını defalarca… Kadın arkadaşlarımla çok yola çıktım ve her zaman çok eğlendim. Yalnız değilim, kadınlar birlikte seyahat etmeyi çok seviyor. Kimi iki kişi çıkıyor yola, kimileri daha büyük gruplarla. İnternet üzerinden tanışıp yol arkadaşlığı yapanlar bile var. Hatta bu yöntem çok popüler. Öyle ki sosyal medyada gruplar kuruyorlar, sürekli seyahat planları konuşuluyor. 15 dakikada 5-10 kadın bir araya geliyor ve çoğu tur bile satın almıyor, kendi programlarını kendileri düzenliyorlar. Gönlünü dünyayı tanımaya kaptıranlar kadınlar ‘kız kıza seyahatin’ inceliklerini anlattı…

‘Kendimi güvende hissediyorum’
Ayşe Kırış (62)-Emekli öğretmen

◊ 2000 yılına kadar çeşitli nedenlerle Türkiye’nin hemen her yerini gezdim. Sonra birçok Avrupa ülkesine gittim.

Sri Lanka, Kandy Treni

◊ Seyahatlerimde bazen tek başıma bazen de ikili-üçlü kadın arkadaş gruplarıyla geziyorum. Arkadaşlarımın çoğunu neredeyse 30 yıldır tanıyorum. Seyahate çıktıklarım benim gençlik yıllarımdan, ev arkadaşlarım. Önce hepimiz ayrı ayrı geziyorduk, sonra beraber yurtdışına gitmeye başladık. Kuzey Avrupa, Amerika, Avustralya, Malezya, Hong Kong, Tayvan, Endonezya, Sri Lanka, Hindistan, Singapur, Balkan ülkeleri gibi pek çok ülkeyi görme, kültürlerini ve insanlarını tanıma şansımız oldu.

◊ Birkaç kadın seyahat etmenin avantajları büyük. Tabii ki yola çıktığın kişileri iyi seçmek gerek. Yoksa tatiliniz büyük bir hüsran yaşatabilir. Arkadaşlarımla gezmenin en büyük avantajı özellikle bazı ülkelerde kendimi daha güvende hissetmem. Ayrıca giderlere ortak olmak önemli. Örneğin Hindistan ve Endonezya’ya bu nedenle üç kişi gittik. Bolca taksi ve tuktuk kullandık. Zaten ucuz ülkeler bunlar. Oralarda iyice farkına vardık grup olmanın avantajlarının. Emekli olduğumuz için tasarruflu olmak zorundayız. Bu nedenle bazen yatakhanelerde, bazen couchsurfing (ücretsiz evde konaklama sistemi) ile ücretsiz evlerde konakladık. Valizlerimizi, eşyamızı birbirimize emanet edebilmek de önemli. Rotamı birkaç ay çalışarak oluştururum. Çünkü uzak yerlere gidiyor ve çıkmışken birkaç ülke görmek istiyorum. Bu nedenle seyahatimi adım adım planlıyorum neredeyse.

◊ Yalnız gezmeye cesaret edemeyen kadınlara önce iki kişi gitmelerini öneririm. Ailenin, çocuklarınızın bu gezileri desteklemesi çok önemli. Benim çocuklarım her zaman “Sen yaparsın, git” dediler.

‘Misafirsiniz, bırakmayız’

◊ Bütün bu seyahatlerden pek çok deneyimle döndüm. Güven duygum gelişti, anı biriktirdim. Mesela Kuzey Avrupa turunda, Göteburg kentine gittik. Booking.com’dan rezervasyonumuz iptal oldu.

Festival varmış ve oteller çok doluydu. Fiyatlar da çok yüksek. Valizleri bir Türk restoranına bıraktık ve otel aramaya çıktık. Fotoğraf çekiyorduk, birden bir çift bize sarıldı, “Siz Türksünüz” diyorlardı. Azerbaycanlı mülteci bir aile… Onlara uygun bir otel sorunca “Misafirimizsiniz, sizi bırakmayız” dediler. Hep beraber, trenle evlerine gittik. Evde büyükanne ve 6-7 yaşlarında bir oğulları vardı. Devlet kısıtlı bir para ve kişi sayısına göre mutfak malzemesi veriyormuş. 2 gün çok güzel vakit geçirdik. Yatak odalarını bize verdiler. İnanılmazdı. Yurtdışında rastladığımız, orada yaşayan Türkler bize hep çok iyi davrandılar.

‘Bizi çok güzel gezdirdiler’

◊ Almanya’da couchsurfing aracılığıyla bir aileyle temasa geçtim. 2 ay önceden söz aldım, orada kalacağız. Seyahate 10 gün kala tekrar yazdım. “Buyurun, bekliyoruz” dediler. Arkadaşımla eve gittik. Bize salonu hazırladılar. Oysa ilanda ayrı oda verecekleri yazıyordu. Kadın Amerikalı, adam Alman. Bizi çok güzel gezdirdiler. Bir ara kadınla yalnız kaldığımızda aslında boşanmak için başvuru yaptıklarını, kendisinin başka bir evde yaşadığını, bizim için eve iki günlüğüne döndüğünü ve ayrı odalarda kaldıkları için bize oda veremediklerin söyledi. Çok etkilendim. Çok medeni bir hareket. Sözünü tutmak için bu durumda eve gelmesi çok etkileyiciydi.

Norveç, Bergen

Göynük, Gülhanım Dursun (sağda) ve arkadaşı Güzin Göçmenler

‘Beklentiler, beğeniler benzer’
Gülhanım Dursun (53)-Öğretmen

◊ 1996’da Kanada’ya gittim. Sanırım ‘gezme virüsü’nü orada aldım, o günden beri geziyorum. Bir ara Erasmus projeleri yaptım, o nedenle seyahat ediyordum. Bunun sonucunda ‘sırt çantası’ olayı başladı bende. Türkiye içinde de geziyorum, yurtdışına da gidiyorum kadın arkadaşlarımla. Araç kullanan bir arkadaşımız var. Özellikle hafta sonları çıkıyoruz… Bir gün Yozgat diye yola çıktık Sivas, Niğde falan hepsini dolaşıp geldik. Öğretmenevlerinde konaklıyoruz. Çok da keyifli oluyor. Bir köye gidiyorsunuz, o kadar içten yardımcı oluyorlar ki… Köy kahvelerinde çay içiyoruz, erkeklerin kahvesi ama hiçbir şekilde rahatsızlık yaşamıyoruz, yardımcı oluyorlar.

◊ Yurtdışı seyahatler yaptığım bir grubum da var. Bu yıl Asya’da Mali, Endonezya, Malezya’yı gezdik. Yeni planım Türki ülkeleri gezmek… İnternetten seyahat etmeyi seven kadın arkadaşlarla tanışıyoruz. İlan bırakıyorlar “Şu ülkeye gideceğim, gelen var mı” diye… Ya da deneyimlerini paylaşıyorlar. Bir de gideceğim ülkelerde arkadaş ediniyorum; orada buluşuyoruz, o gezdiriyor beni… Malezya ve Endonezya seyahatimde bir Hint arkadaşımla orada buluştuk, birlikte gezdik. Seyahat etmeye başladığınızda küreselleşiyorsunuz.

◊ Kadın kadına seyahatin en büyük avantajı, beklentilerinizin ve beğenilerinizin benzer olması. Erkeklerle seyahat ederken alışveriş yapmak isteseniz “Yok” der. Yemeğimizi yiyip, tarihi eseri görüp otele dönelim kafasındadır çoğu. Yolda çok mola vermeyi sevmezler. Onlar daha çok konfor seviyor. Hepsi için söylemiyorum ama geneli böyle. Oysa bizim için yolda gördüğümüz bir yeşil alan bile durma sebebi. En son Bolu-Gerede gezimizde, mola verdiğimiz bir yerde öyle güzel kadınlarla tanıştık ki… 70-80 yaşlarında hepsi. Bizi evlerine davet ettiler, ikramda bulundular. Yanımızda bir erkek olsa bunu yapamayız.

Norveç, Preikestolen Kayalıkları

◊ Yola çıkmadan önce gideceğimiz yeri iyice araştırıyoruz. Mesela cevizi meşhur diyelim, bu bizim iki saatimize de mal olsa, o cevizi almadan dönmeyiz. Neşeli oluyor kadınlarla seyahat. Terapi gibi.

◊ Bir keresinde Aksaray’dan dönüyoruz. Nevşehir’in devamında peribacaları var diye girdik bir yola ve kaybolduk. Benzinimiz yok, yol çok tenha. İki kamyon gördük, o kadar. İki arkadaş çok gerildik, gözümüz benzin ışığında… Birdenbire kendimizi Odunpazarı’nda bulduk. Aman Allahım, bir Odunpazarı insana bu kadar mı güzel gelir, çok sevindik.

◊ Bir süre sonra turla gitmek istemiyor insan. Ya özel tur ya da ev kiralıyoruz. Almanya’ya üç kadın öyle gittik. Gezdik, yemekleri genellikle evde yaptık. Dışarıda çok özel şeyleri yiyoruz. Kendi programımızı yapıyoruz. Bir de halkla iç içe oluyorsun, kültürü daha yakından tanıyorsun. Bizim kadınlarımız erkeklerden daha meraklı gezmeye. Biraz cesaret, biraz da para lazım. Şimdi gidip, o ülkelerde çalışıp, para kazanıp gezmeyi planlıyorum.

‘En büyük avantajı rahat ve eğlenceli olması’
Tülin Aydemir (55)-Emekli 

◊ İnsanlara naçizane tavsiyem; dünyayı gezin. Önce yaşadığınız ülkeyi, sonra tüm dünyayı gezin. Doğma büyüme İstanbulluyum, 8 yıldır çekirdek ailemle Giresun’da yaşıyorum. Evliyim 31 yıldır,
3 çocuk sahibiyim. Eşim gezmeyi sevmiyor. “İstediğin yere git” diyor.

◊ Geziyorum, kadın arkadaşlarla turlara katılıyorum. Tur olmazsa yalnız gidiyorum. Yeni insanlarla tanışmayı çok seviyorum. Yeni hayatlar, yeni bakış açıları görüyorum. Küçük çocuklarım vardı, onların büyümesini bekledim. Son 10 yıldır sürekli geziyorum.

◊ Kadın arkadaşlarla gezmemin en büyük avantajı çok rahat etmemiz. Eğlenerek gidiyoruz. İnanın İstanbul’dan Kars’a hangi arada gittiğimizi hatırlamıyorum, o kadar eğlenceli geçiyor yolculuk. Ama erkekler olduğu zaman ister istemez davranışlarımız değişiyor, kısıtlanıyoruz.

◊ Biz kadınız, birbirimize benziyoruz, biri “Alışveriş için duralım mı” deyince herkes “Tamam” diyor. Tuvalet veya başka ihtiyaçlar için durulacağı zaman kadınlar hemen “Tamam” der, erkekler çok hoşlanmaz. Erkek arkadaşlar da oluyor bazen grupta ama benim tercihim kadınlarla seyahat etmek. Ve bugüne kadar seyahatlerde çok insanla tanıştım, şeker gibi insanlar…

◊ Fıkralar anlatıyoruz, şakalar yapıyoruz, oyunlar oynuyoruz, dans ediyoruz… Mesela arabayı durduruyoruz yolun ortasında bir yerlerde. Çıkarıyoruz hoparlörleri ya da müzik kutularını “Hadi” diyoruz, “10 dakika oyun molası”… Orada kıyameti koparıyoruz, herkes oynuyor, zıplıyor… Sonra yola devam.

Gürcistan, Batum

◊ Yurtiçi seyahatlere gittim daha çok. Yurtdışında sıkıntım var, arkadaş bulamıyorum. Batum-Tiflis ve Suudi Arabistan’a gittim. Planlarım hazır. Çok müteessirim… Gruplardan falan yazışıyorum, planlar yapılıyor ve hep son anda bir şey çıkıyor, olmuyor. Yurtdışında sınıfta kalıyorum. Balkanlar’a, Avrupa’ya çok gitmek istiyorum.

◊ Bir araştırma var, ölmek üzere olanlara soruyorlar: “Ne yapmak isterdiniz geriye dönseniz?” Çoğu “Şu yaşadığım dünyayı görmek, gezmek isterdim” diyor. Ben de diyorum ki yarın öbür gün bir şey olsa bana bu gördüklerimle giderim gideceğim yere. Felç de olsam, gezdiğim yerleri hayal ederim. Ben paraları, evleri hayal etmek istemiyorum. Dünyayı görmek istiyorum.

İspanya, Barselona

‘Birlikte seyahat, bağınızı güçlendiriyor’
Meltem Fıratlı (45)-Gazeteci

Uzun zamandır özellikle yurtdışı seyahatlerimi müzik festivallerine ve konserlere göre ayarlıyorum. Bunu da o konserden ya da festivalden en az benim kadar zevk alan bir arkadaşımla gerçekleştiriyorum. Ortak zevk önemli çünkü yanınızdaki kişi konser sırasında sıkıldığında ya da aklı o sırada örneğin alışveriş yapmakta olduğunda siz de huzursuz oluyorsunuz.

◊ Meryem’le (Göğcü) hem seyahat anlayışımız hem de müzik zevkimiz uyduğu için son yıllarda birlikte tatile çıkmayı seviyoruz. Her yılın başı festival tarihleri açıklandığında programları inceliyor ve en beğendiğimize biletimizi alıyoruz. Bugüne kadar birçok kez Barselona’ya -en sevdiğimiz festivaller orada çünkü- ve Atina’ya gittik.

◊ Seyahatlerde iki tarafın da birbirine alan tanıması önemli. Her an, her dakika birlikte olmak da gerekmiyor. Birimiz kafede oturmak isterken diğerimiz alışverişini yapıyor. Ya da birimiz deniz kenarında vakit geçirirken diğeri müze geziyor. Tatil boyunca işbölümü de yapıyoruz. Kahvaltıyı biri hazırlarken diğeri bittiğinde masayı topluyor. Market alışverişini her gün birimiz, ortak bütçeden yapıyor. Anlaştığınız biriyle oturup güzel bir akşam yemeği planlamak bile çok keyifli…

◊ Bazen tatilimizi uzattığımız da oluyor. Barselona’dan araba kiralayıp üç günlüğüne Costa Brava’ya gitmiştik bir defasında. Sadece araba yolculuğu bile unutulmazdı. Birlikte anılar biriktirmek arkadaşlığımızı köklendiriyor, bağımızı derinleştiriyor. Bunu hissetmek ikimizi de çok mutlu ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir